Fonografı Kim Buldu?
Fonograf, sesleri kaydedip çalan ilk cihazdır. 1877 yılında Amerikalı mucit Thomas Alva Edison tarafından icat edilmiştir. Fonograf, ses dalgalarını bir silindir üzerine kaydeder ve bu silindiri döndürerek kaydedilen sesleri tekrar çalar.
Edison, fonografı icat etmeden önce, sesleri kaydedip çalan başka cihazlar da yapılmıştı. Ancak bu cihazlar, fonograf kadar başarılı değildi. Örneğin, 1857 yılında Fransız mucit Édouard-Léon Scott de Martinville, fonoautograf adı verilen bir cihaz icat etti. Fonautograf, ses dalgalarını bir kağıt üzerine kaydediyordu. Ancak bu kayıtlar, çok az bir süre için duyulabiliyordu.
Edison, fonografı icat etmek için, sesi kaydedip çalan cihazların çalışma prensiplerini inceledi. Ayrıca, ses dalgalarını daha uzun süre için kaydedebilmek için çeşitli çalışmalar yaptı. Sonunda, 1877 yılında, fonografı icat etmeyi başardı.
Edison, fonografı ilk olarak 1877 yılının Aralık ayında, New York’taki laboratuvarında arkadaşlarına gösterdi. Edison, fonografı kullanarak, “Mary Had a Little Lamb” adlı şarkıyı ve “Twinkle, Twinkle, Little Star” adlı şarkıyı kaydetti. Arkadaşları, Edison’un bu başarısından çok etkilendi.
Edison, fonografın patentini 1878 yılında aldı. Fonograf, kısa sürede tüm dünyada büyük bir ilgi gördü. Fonografın icadıyla, ses kaydetme ve çalma teknolojisi önemli bir gelişme kaydetti.
Fonografın Çalışma Prensibi
Fonograf, ses dalgalarını bir silindir üzerine kaydeder. Bu silindir, bir metal veya plastikten yapılır. Silindirin yüzeyine, çok küçük girintiler ve çıkıntılar yapılır. Ses dalgaları, bu girinti ve çıkıntılara kaydedilir.
Fonografı kullanmak için, silindir üzerine yerleştirilmiş bir iğne kullanılır. İğne, silindirin yüzeyindeki girinti ve çıkıntıları takip ederek ses dalgalarını üretir. Bu ses dalgaları, bir hoparlör tarafından ses olarak duyulur.
Fonografın Geliştirilmesi
Edison, fonografı icat ettikten sonra, bu cihazı geliştirmeye devam etti. 1887 yılında, fonografın geliştirmiş bir versiyonunu çıkardı. Bu versiyonda, silindirin yerine bir disk kullanılıyordu. Diskler, silindirlerden daha kolay üretilebiliyordu ve daha uzun süre dayanabiliyordu.
1895 yılında, Emile Berliner, gramofon adı verilen yeni bir ses kayıt cihazı icat etti. Gramofon, fonografın geliştirilmiş bir versiyonuydu. Gramofonda, diskler kullanılıyordu ve fonografdan daha kaliteli sesler üretebiliyordu.
Gramofon, kısa sürede fonografın yerini aldı. Gramofon, 1940’lı yıllara kadar popülerliğini korudu. 1940’lı yıllardan itibaren, kasetçalar ve plaklar, gramofonun yerini almaya başladı.
Fonografın Etkileri
Fonograf, ses kaydetme ve çalma teknolojisinde önemli bir dönüm noktasıydı. Fonografın icadıyla, sesler kaydedilip saklanabilir hale geldi. Bu da, müzik, tiyatro ve diğer sanat dallarının gelişmesine önemli katkı sağladı.
Fonograf, ayrıca, insanların iletişim kurma biçimini de değiştirdi. Fonograf sayesinde, insanlar uzaktaki kişilerle sesli olarak iletişim kurabilir hale geldi.
Fonograf, günümüzde hala kullanılmaktadır. Ancak, günümüzde fonograflar daha çok koleksiyon amaçlı kullanılmaktadır.
Sonuç
Fonograf, ses kaydetme ve çalma teknolojisinde önemli bir gelişmeydi. Fonografın icadıyla, sesler kaydedilip saklanabilir hale geldi. Bu da, müzik, tiyatro ve diğer sanat dallarının gelişmesine önemli katkı sağladı. Fonograf, ayrıca, insanların iletişim kurma biçimini de değiştirdi.
Fonograf, günümüzde hala kullanılmaktadır. Ancak, günümüzde fonograflar daha çok koleksiyon amaçlı kullanılmaktadır.