Mikrofonu Kim Buldu

Mikrofonun İcadı

Mikrofon, ses dalgalarını elektrik sinyallerine dönüştüren bir cihazdır. Ses dalgalarının basınç etkisiyle titreşen bir diyafram, bu titreşimi elektrik sinyallerine dönüştüren bir elektromekanik elemana (örneğin, karbon mikrofonda karbon tanecikleri, piezoelektrik mikrofonda piezoelektrik kristaller) iletir. Elde edilen elektrik sinyalleri, bir hoparlör veya amplifikatör aracılığıyla yeniden ses dalgalarına dönüştürülebilir.

Mikrofonlar, telefon, radyo, televizyon, ses kayıt cihazı, seslendirme sistemi, müzik aleti gibi çeşitli cihazlarda ses iletmek ve kaydetmek için kullanılır.

Mikrofonun Tarihçesi

Mikrofonun icadı, telefonun icadıyla yakından ilişkilidir. Telefonun mucidi Alexander Graham Bell, 1876 yılında telefonu icat etmeden önce, sesin elektrik sinyallerine nasıl dönüştürülebileceği üzerinde araştırmalar yapmıştı. Bell, ilk olarak bir demir cevheri ve sülfür karışımı kullanarak bir mikrofon yaptı. Bu mikrofon, ses dalgalarının basınç etkisiyle demir cevheri ve sülfür taneciklerinin hareket etmesine ve bu hareketin bir elektrik akımına neden olmasına dayanıyordu. Ancak, bu mikrofonun ses kalitesi çok düşüktü.

Bell’in mikrofonunu daha da geliştirmek için çalışan Elisha Gray, 1876 yılında bir karbon mikrofon icat etti. Karbon mikrofon, iki karbon levhadan oluşan bir diyaframla çalışıyordu. Ses dalgalarının basınç etkisiyle karbon levhalar birbirine yaklaşıyor ve uzaklaşıyordu. Bu hareket, karbon levhalar arasındaki elektrik direncini değiştiriyordu. Elde edilen elektrik sinyali, daha yüksek ses kalitesine sahipti.

1877 yılında Thomas Edison, karbon mikrofonu daha da geliştirerek bir vakumlu karbon mikrofon icat etti. Bu mikrofon, daha temiz ve daha az gürültülü bir ses kalitesine sahipti.

1882 yılında David Edward Hughes, piezoelektrik etkisini kullanarak bir mikrofon icat etti. Piezoelektrik etki, bazı malzemelerin elektrik yük ürettiği bir fiziksel olaydır. Hughes’un mikrofonu, ses dalgalarının basınç etkisiyle piezoelektrik kristallerin elektrik yük üretmesine dayanıyordu. Bu mikrofon, daha yüksek bir ses basınç aralığını kapsayabiliyordu.

  1. yüzyılda, mikrofon teknolojisinde önemli gelişmeler yaşandı. 1920’lerde, kondenser mikrofonlar icat edildi. Kondenser mikrofonlar, daha yüksek bir ses kalitesine ve daha geniş bir frekans aralığına sahipti. 1940’larda, dinamik mikrofonlar icat edildi. Dinamik mikrofonlar, daha dayanıklı ve daha az gürültülüydü.

Günümüzde, mikrofon teknolojisi oldukça gelişmiş durumdadır. Farklı uygulamalar için tasarlanmış çok çeşitli mikrofonlar mevcuttur.

Mikrofon Türleri

Mikrofonlar, çalışma prensibi ve tasarımına göre farklı türlere ayrılır.

Karbon mikrofonlar: Karbon mikrofonlar, en eski mikrofon türüdür. Çalışma prensibi, ses dalgalarının basınç etkisiyle karbon levhalar arasındaki elektrik direncini değiştirmeye dayanmaktadır. Karbon mikrofonlar, düşük maliyetli ve kullanımı kolaydır. Ancak, ses kalitesi düşüktür ve gürültüye karşı hassastır.

Vakumlu karbon mikrofonlar: Vakumlu karbon mikrofonlar, karbon mikrofonların geliştirilmiş bir türüdür. Karbon levhalar, vakumlu bir ortamda bulunur. Bu sayede, gürültüye karşı daha az hassas olurlar.

Piezoelektrik mikrofonlar: Piezoelektrik mikrofonlar, ses dalgalarının basınç etkisiyle piezoelektrik kristallerin elektrik yük üretmesine dayanmaktadır. Piezoelektrik mikrofonlar, yüksek bir ses basınç aralığını kapsayabilirler. Ancak, ses kalitesi karbon mikrofonlardan daha düşüktür.

Kondenser mikrofonlar: Kondenser mikrofonlar, bir diyafram ve bir kondansatörden oluşur. Ses dalgalarının basınç etkisiyle diyafram hareket eder ve bu hareket kondansatördeki elektrik yükünü değiştirir. Kondenser mikrofonlar, yüksek bir ses kalitesine ve geniş bir frekans aralığına sahiptir. Ancak, yüksek bir güç kaynağı gerektirirler.

Dinamik mikrofonlar: Dinamik mikrofon


Yayımlandı

kategorisi