Kuduz Aşısını Kim Buldu Vikipedi

Kuduz Aşısının İcadı

Kuduz, merkezi sinir sistemini etkileyen ve ölümcül olabilen bir hastalıktır. Hastalığın etkeni, kuduz virüsü adı verilen bir virüstür. Kuduz virüsü, enfekte olmuş bir hayvanın salyası ile temas yoluyla bulaşır. En yaygın bulaşma yolu köpek ısırığıdır.

Kuduz hastalığı, tarih boyunca milyonlarca insanın ölümüne neden olmuştur. Hastalığın etkili bir tedavisi olmadığı için, en etkili önlem kuduz aşısı ile korunmaktır.

Kuduz aşısını bulan kişi, Fransız mikrobiyolog ve kimyager Louis Pasteur’dür. Pasteur, 1885 yılında, kuduz bir köpek tarafından ısırılan 9 yaşındaki Joseph Meister adlı bir çocuğu aşılayarak kuduz aşısının etkililiğini kanıtlamıştır.

Pasteur, kuduz aşısını geliştirmek için önce kuduz virüsünü izole etmek zorunda kaldı. Bunun için, kuduz bir köpeğin omurilik sıvısını tavşanlara enjekte etti. Tavşanlar kuduz hastalığına yakalandıktan sonra, Pasteur, tavşanların omurilik sıvısını kurutarak aşı hazırladı.

Pasteur, bu aşıyı önce tavşanlar üzerinde denedi ve başarılı oldu. Daha sonra, kuduz bir köpek tarafından ısırılan 11 köpek üzerinde aşıyı denedi. Bu köpeklerden hiçbiri kuduz olmadı.

1885 yılında, kuduz bir köpek tarafından ısırılan Joseph Meister adlı çocuk, Pasteur’ün aşısı ile tedavi edildi. Meister, aşıyı aldıktan sonra kuduz hastalığına yakalanmadı ve iyileşti.

Pasteur’ün kuduz aşısının icadı, kuduz hastalığının önlenmesinde ve tedavisinde devrim niteliğinde bir gelişmedir. Bu aşı sayesinde, milyonlarca insan kuduz hastalığından korunmuş ve hayatta kalmıştır.

Kuduz Aşısının Gelişimi

Pasteur’ün kuduz aşısı, kuduz hastalığının önlenmesinde ve tedavisinde etkili bir yöntem olarak kabul edilmesine rağmen, bazı sınırlamaları da vardı. Bu aşı, kuduz virüsü ile enfekte olduktan sonra değil, enfekte olmadan önce yapılması gerekiyordu. Ayrıca, aşının uygulanması, birkaç hafta süren bir süreci gerektiriyordu.

Kuduz aşısının geliştirilmesi, Pasteur’ün ölümünden sonra da devam etti. 1908 yılında, Amerikalı bilim adamı Paul Lewis Pasteur’ün aşısını geliştirdi. Lewis’in aşısı, Pasteur’ün aşısından daha etkiliydi ve daha kısa sürede uygulanabiliyordu.

1920’lerde, kuduz aşısı daha da geliştirildi. Bu dönemde, aşıya kuduz virüsü parçaları eklenerek, aşının etkinliği daha da artırıldı.

Günümüzde, kuduz aşısı, kuduz hastalığının önlenmesinde ve tedavisinde yaygın olarak kullanılan bir yöntemdir. Aşı, kuduz virüsü ile enfekte olduktan sonra da uygulanabiliyor ve hastalığın önlenmesinde etkili oluyor.

Kuduz Aşısının Etkinliği

Kuduz aşısı, kuduz hastalığının önlenmesinde ve tedavisinde oldukça etkili bir yöntemdir. Aşı, kuduz virüsü ile enfekte olduktan sonra da uygulanabiliyor ve hastalığın önlenmesinde etkili oluyor.

Kuduz aşısının etkinliği, aşılama takvimine ve aşılanan kişinin yaşına göre değişmektedir. Aşılama takvimi, kuduz virüsü ile enfekte olma riskine göre belirlenir.

Kuduz virüsü ile enfekte olma riski yüksek olan kişiler, 5 doz aşı ile aşılanır. Bu kişiler arasında, köpek veya yarasa ısırığı olan kişiler, kuduz hastalığı olan hayvanlarla temas eden kişiler ve kuduz hastalığı olan bölgelere seyahat eden kişiler yer alır.

Kuduz virüsü ile enfekte olma riski düşük olan kişiler, 3 doz aşı ile aşılanır. Bu kişiler arasında, kuduz hastalığı olan hayvanlarla temas etme olasılığı düşük olan kişiler yer alır.

Kuduz aşısı, kuduz hastalığının tedavisinde de etkilidir. Aşı, kuduz hastalığından şüphelenilen kişilere uygulanır. Aşı, hastalığın ilerlemesini yavaşlatabilir ve bazı durumlarda hastalığın tamamen iyileşmesini sağlayabilir.

Kuduz Aşısının Yan Etkileri

Kuduz aşısı, genellikle güvenli bir aşıdır. Ancak, bazı kişilerde aşının yan etkileri görülebilir.

Kuduz aşısının en yaygın yan etkileri şunlardır:

  • Aşı yerinde kızarıklık

Yayımlandı

kategorisi