Dokunmatik Telefonu Kim Buldu?
Dokunmatik ekran teknolojisi, günümüzde akıllı telefonlardan tutunda tabletlere, bilgisayarlara ve hatta televizyonlara kadar pek çok cihazda kullanılan yaygın bir teknolojidir. Bu teknolojinin ilk olarak ne zaman ve kim tarafından icat edildiği ise merak edilen bir sorudur.
Dokunmatik ekran teknolojisinin icadı, aslında 20. yüzyılın başlarına kadar uzanmaktadır. 1923 yılında, Amerikalı mucit E. A. Johnson, elektrik akımı kullanan bir dokunmatik ekran icat etmiştir. Bu ekranda, parmağın dokunmasıyla elektrik akımının kesilmesiyle ekrandaki bir pikselin aydınlatılması sağlanmaktaydı.
1950’li yıllarda, dokunmatik ekran teknolojisinde önemli gelişmeler yaşanmıştır. Bu dönemde, Amerikalı mucit Samuel C. Hurst, elektrik akımı yerine mekanik bir yöntem kullanarak dokunmatik ekran icat etmiştir. Bu ekranda, parmağın dokunmasıyla bir anahtarın hareket ettirilmesiyle ekrandaki bir pikselin aydınlatılması sağlanmaktaydı.
1960’lı yıllarda, dokunmatik ekran teknolojisi, çeşitli askeri ve endüstriyel uygulamalarda kullanılmaya başlanmıştır. Bu dönemde, dokunmatik ekranlar, genellikle kontrol panellerinde ve bilgisayarlarda kullanılmaktaydı.
1970’li yıllarda, dokunmatik ekran teknolojisi, daha geniş bir kullanım alanına kavuşmuştur. Bu dönemde, dokunmatik ekranlar, çeşitli elektronik cihazlarda, örneğin hesap makinelerinde ve oyun konsollarında kullanılmaya başlanmıştır.
1980’li yıllarda, dokunmatik ekran teknolojisi, daha da yaygınlaşmıştır. Bu dönemde, dokunmatik ekranlar, çeşitli kişisel bilgisayarlarda ve kiosklarda kullanılmaya başlanmıştır.
1990’lı yıllarda, dokunmatik ekran teknolojisi, cep telefonlarında kullanılmaya başlanmıştır. Bu dönemde, IBM tarafından üretilen Simon Personal Communicator, ilk dokunmatik ekranlı cep telefonu olarak kabul edilmektedir.
Simon Personal Communicator
IBM Simon Personal Communicator, 1992 yılında tanıtılmış ve 1994 yılında satışa sunulmuştur. Bu telefon, 9 inçlik bir dokunmatik ekrana, bir QWERTY klavyeye, bir kalem girişine, bir hesap makinesine, bir e-posta istemcisine ve bir kişisel asistan yazılımına sahipti.
Simon Personal Communicator, oldukça pahalı bir telefondu ve bu nedenle çok fazla satmadı. Ancak, dokunmatik ekran teknolojisinin cep telefonlarında kullanılabileceğini gösteren önemli bir cihazdı.
Daha Sonraki Gelişmeler
1990’lı yılların sonlarında ve 2000’li yılların başlarında, dokunmatik ekran teknolojisi, cep telefonlarında daha yaygın hale geldi. Bu dönemde, Palm, Nokia ve BlackBerry gibi şirketler, dokunmatik ekranlı cep telefonları üretmeye başladı.
2007 yılında, Apple tarafından üretilen iPhone, dokunmatik ekranlı cep telefonlarının yaygınlaşmasını hızlandırdı. iPhone, oldukça başarılı bir telefon oldu ve dokunmatik ekran teknolojisinin popülerliğini artırdı.
Günümüzde, dokunmatik ekranlı cep telefonları, en yaygın kullanılan cep telefonu türüdür. Bu telefonlar, çeşitli uygulamalar için kullanılmakta ve kullanıcılara büyük kolaylıklar sağlamaktadır.
Dokunmatik Ekran Teknolojisinin Avantajları
Dokunmatik ekran teknolojisinin, geleneksel klavyeli ve düğmeli telefonlara göre birçok avantajı bulunmaktadır. Bu avantajlar şunlardır:
- Daha kolay kullanım: Dokunmatik ekranlar, geleneksel klavyeli ve düğmeli telefonlara göre daha kolay kullanılmaktadır. Bu nedenle, özellikle yaşlılar ve engelliler için daha uygundur.
- Daha hızlı kullanım: Dokunmatik ekranlar, geleneksel klavyeli ve düğmeli telefonlara göre daha hızlı kullanılabilmektedir. Bu nedenle, özellikle iş hayatında daha verimli bir çalışmayı sağlamaktadır.
- Daha estetik bir görünüm: Dokunmatik ekranlar, geleneksel klavyeli ve düğmeli telefonlara göre daha estetik bir görünüme sahiptir. Bu nedenle, kullanıcıların beğenisini daha fazla kazanmaktadır.
Dokunmatik Ekran Teknolojisinin Geleceği
Dokunmatik ekran teknolojisi, günümüzde hızla gelişmekte ve yaygınlaşmaktadır. Bu teknolojinin, gelecekte daha da yaygınlaşacağı ve çeşitli yeni uygulamalarda kullanılacağı tahmin edilmektedir.
Örneğin, dokunmatik ekran teknolojisi, akıllı ev cihazlarında, giyilebilir cihazlarda ve hatta otomobillerde kullanılmaktadır. Bu teknolojinin, gelecekte daha da yaygınlaşarak hayatımızın her alanında yer alacağı düşünülmektedir.